Adana İl Müftü Vekili Mustafa Turan, yaklaşan Ramazan münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
Turan, yayınladığı mesajda: ”Bir ay boyunca bir okul gibi bizi eğitecek olan Ramazanda; Namaz, Oruç, Kur’an, Zekat ve Fitre, İftar ve Sahur, Tevbe ve İstiğfar, Nefis Terbiyesi, Sağlık, Barış, Kardeşlik ve Dayanışmaya hazır olalım ve şunu unutmayalım: ”Sabır, Sabrın bittiği yerde başlar.” dedi. Ve şöyle devam etti.
Bir mübarek Ramazan ayının daha gölgesi üzerimize düşmüş bulunuyor. Nasibolursa 31 Temmuz Pazarı Pazartesiye bağlayan gece ilk Teravih namazımı kılacağız ve 1 Ağustos Pazartesi günü oruçlu olacağız inşallah.
Bizden evvelki ümmetlere de farz kılınan, fakat şu anda yeryüzünde Allahın emrettiği şekilde oruç tutan Müslümanlar için Ramazan ayı çok münbit (verimli) ve bereketli bir aydır. Bir ay boyunca bir okul gibi bizi eğitecek olan bu sayılı günlerde Namaz, Oruç, Kur’an, Zekat ve Fitre, İftar ve Sahur, Tevbe ve İstiğfar, Nefis Terbiyesi, Sağlık, Barış, Kardeşlik ve Dayanışma gibi dersler vardır. Sabrın yarısı olan oruçla, Allah için meşakkatlere katlanacağız. Aynı şartlarda oruç tutarak nefisleri terbiye eden eşitlik eğitimi yapacağız. Beş vakit namaz, teravih, mukabele dinleme ve iftar sofralarında bir araya gelip kaynaşacağız. Sadece yeme- içme ve menfaat duygusundan ibaret olan maddeci düşünceyi bırakıp paylaşmayı fiilen tatbik edeceğiz. Kara kuru da olsa bir parça ekmeğin, bir bardak serin suyun ne büyük nimetler olduğunun farkına varıp iftar sofrasında; “Allah’ım senin rızan için oruç tuttum, senin verdiğin rızıkla orucumu açıyorum. Hamdolsun verdiğin nimetlere şükran ve afiyete” diye dualar edip Rabbımıza yakınlığımızı doya doya hissedeceğiz. İnşallah REYYAN kapısından cennete girdiğimizde de: “Dünyada yiyip içmediğiniz günlere bedel, bugün yiyin için afiyet olsun” hitabına mazhar olacağız. Bu ayda zekatlar ve fitreler verilecek. Yetimlerin, kimsesizlerin başı okşanacak. Dünyaya ahiret ticareti için gelen Müslümanların manevi kazancı artacak. Bir sene boyunca sürekli çalışan azalarımız, midenin ağlamasına bedel dinlenip sıhhat bulacak ve “Ey meleklerim, benim için yemesini içmesini, lezzetlerini ve arzularını terk eden şu kuluma bakın” diyen Rabbimizin şefkat nazarlarına muhatap olacağız. Aslında oruç ve açlık, Hz. Mevla’nın has kullarına ziyafetidir. Bütün bu manalar, Efendimiz S.A.V. ‘in şu hadis-i şeriflerinde ne güzel ifade ediliyor:”Eğer kullar, Ramazan ayının fazilet ve faydalarını bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını arzularlardı.” “Oruçlu için iki sevinç zamanı vardır: Biri iftar sofrasında, diğeri Rabbine kavuştuğu zamandır.” Oruç kalkandır. Oruç günü geldiğinde sizden biriniz kötülük yapmasın. Birisi kendisine kötü söz söylerse veya çekişirse ben oruçluyum desin.” “Her şeyin bir kapısı vardır, ibadetin kapısı da oruçtur.” “Oruçlunun uykusu ibadet, duası müstecabtır. (kabul olunur)” “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse onun sevabını aynen alır.” “Oruç ve okunan Kur’an kıyamet gününde kula şefaatçi olur” “Ramazanın evveli rahmet ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluştur. Kim bu ayda işçisinin işini hafifletirse Allah onu bağışlar.” Değerli Kardeşlerim! Bu sene yatsı namazını ve teravihi, takvimlerde gösterilen saatte kılacağız, geciktirmeyeceğiz. Sahura kalkıp imsak vaktinde (yani birinci gün saat 04:00’te) yemeyi içmeyi terk edeceğiz. Orucun iki farzından biri olan niyetimizi yapacağız (bu niyet her gün tekrar edilir) ve ikinci farzı olan misaktan akşam namazına kadar orucu bozan şeylerden uzak duracağız. Adana’da 10 Camimizde hatimle teravih namazı kılınacak. Camilerimiz şunlardır. Seyhanda Kaymakam Kalezade Camii, Tahtalı Cami, Hacı Cumali Camii, Alemdar Camii, Ağca Mescidi, Mahmudiye Külliyesi Camii, Döşeme Camii, Su Gediği Camii, Sarıçamda Aksoylar Camii ve Kozanda Halil Bedir Camii. Camilerimizde Sabah ve ikindi namazlarından önce mukabele okunacaktır. Bütün vaiz ve müftülerimiz Ramazan programlarını yaptılar. Ayrıca yaylalarda oturan vatandaşlarımız için de vaaz programları yapıldı. Sabancı Merkez Camiinde yatsı ve öğlen namazlarından önce vaaz yapılacaktır. Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü: Oruç tutamayacak olanlar şunlardır: “Yolcular, hamile olan ve süt emziren bayanlar, özel günlerinde kadınlar, pir-i fani denilen çok yaşlı olanlar ve şu hastalıkları olanlar oruç tutmayabilirler.1-Son safhadaki kalp hastalığı. 2-Verem ve akciğer iltihabı, 3-Kanser. 4-Şiddetli böbrek iltihabı. 5- İdrar yollarında iltihap ve böbrekte taş varsa. 6- İleri safhada damar sertliği 7-Mide ve bağırsaklarda ülser. 8-İleri safhada şeker hastalığı. Bu hastalıkları olanlar hastalıkları geçince oruç tutabilecek iseler daha sonra tutarlar. Hiç tutamayacak derecede hasta olanlar her gün için bir fidye verirler. Bir fidye, bir fitredir. Fitre ise bu sene 7.5 TL. dir. Ayrıca Ramazan Ayı içerisinde durumu iyi olanlar, aile fertlerinin her biri için birer fitre verirler. İl Müftü vekili Mustafa Turan Konuşmasını şöyle tamamladı. “Şu halde değerli kardeşlerim. Etrafımıza şöyle bir bakıp, Efendimizin; ”Komşusu açken tok yatan bizden değildir. Hadisi şerifini hatırlayalım. Zengini ile fakiri ile ölüsüyle dirisiyle herkes ramazanın maddi ve manevi sofrasından istifade etmeli. Gözümüzü, kulağımızı, dilimizi ve diğer azalarımızı günahlardan muhafaza edip, ciddi bir tevbe ve istiğfar edelim. Camilere koşup teravihle bütünleşip vaaz ve bu ayda nazil olan Kur’anımızı dinleyelim. Gecelerimizi hep kadir gecesi gibi değerlendirelim. Günahları terk edip, kardeşlik havası içerisinde milletçe tek vücut olmaya gayret edelim. Dünyanın çeşitli yerlerinde sıkıntı içerisinde olan din kardeşlerimizi, hastaları, şehit ve gazilerimizi de dualarımıza dahil edip duayı umumileştirelim. Zekat ve Fitrelerimizi hazırlayalım. Ve Peygamberimiz(S.A.V.)’in şu müjdeli hadisini unutmayalım ”Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan Orucunu tutarsa, geçmiş günahları affedilir.” Cenab-ı Hak (c.c) tutacağımız oruçları, kılacağımız namazları, vereceğimiz zekat ve fitreleri, okuyacağımız veya dinleyeceğimiz Kur’an-ı Kerimi, Tevbe ve istiğfarlarımızı kabul eylesin. Ve bayrama salimen çıkmayı nasib eylesin.” dedi. İL MÜFTÜLÜĞÜ BASIN BÜROSU
